Yönetmen Nuri Bilge Ceylan: Belki de artık hiç film çekmem

20. Akbank Kısa Film Festivali’ne onur konuğu olarak katılan yönetmen Nuri Bilge Ceylan, sinema hayatına dair açıklamalarda bulundu.

Akbank Kısa Film Festivali, 20. yaşını kutluyor. Festival kapsamındaki gösterimler bu yıl Akbank Sanat binasında ve Moda Sahnesi’nde gerçekleşecek.

25 Mart’ta başlayan bu seneki festivale onur konuğu olarak katılan yönetmen Nuri Bilge Ceylan, ilk filmi “Koza”nın gösteriminin ardından sinemaya ve kendi deneyimine dair soruları yanıtladı.

Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre, sinemanın bir arayışı temsil ettiğine dikkat çeken yönetmenin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Cemal Süreya gibi söyleyecek olursam ‘Suç ve Ceza’yı okudum, o gün bugündür huzurum yoktur. Aslında bu romanı çok beğendiğimden değil, beni anlatıyor gibi geldi. ‘Kış Uykusu’ temel olarak Dostoyevski’nin iki hikâyesinden yola çıkarak, onlara dayanarak yazılmış bir film. Sadece filmler değil, kitaplar, hayattaki her şey insanı etkiliyor. Bütün bunların toplamıyız aslında. Abbas Kiarostami de bana çok kapı açtı. Onun filmlerinde de mutlaka büyük hikâyeler bulmak gerekmediğinin örneğini görmek çok heyecanlandırmıştı beni.

“Bir daha dublajla film yapmadım”

“’Kasaba’ Berlin’de gösterildiğinde çok kötü gelmişti, diyalogların çalışmadığını düşünmüştüm. Diyalogların çalışmıyor oluşu, bende tuhaf bir korku yarattı diyaloglara karşı. Hâlâ ‘Kasaba’yı izleyemem. Bu meseleyi halletmem için radikal çözümler aramaya başladım ve bir daha dublajla film yapmadım. Diyalog korkusu bende öyle bir travmaya neden oldu ki, son filmime kadar ‘Acaba burada bu diyaloğu çalıştırabilir miyim?’ gibi korkular yaşadım.

“Şu an ne yapacağımı bilmiyorum. Çekmecesinde bir sürü projesi olan yönetmenlerden hiçbir zaman olamadım. Çünkü bir film yapmak insanı değiştiriyor. Mesela iki tane projem olsa, birinciyi çektiğim zaman öyle bir pozisyona geliyorum ki ikinciyi çekmeyi istemez bir halde oluyorum. Dolayısıyla duygularıma bırakıyorum, bekliyorum, kitap okuyorum, geziyorum sonra kendiliğinden bir şey yavaş yavaş hakimiyet kuruyor üzerimde. Film çekmek için onu bekliyorum. Belki de artık hiç film çekmem, bilmiyorum. Proje bazlı film çeken biri değilim. Bu aralar fotoğrafla uğraşıyorum, daha çok hoşuma gidiyor.”

 

bianet