Türkiye, servet dağılımı adaletsizliğinde üçüncü

Oxfam ve Development Finance International (DFI) tarafından hazırlanan 2022 Eşitsizliği Azaltma Taahhütleri Endeksine (EAT Endeksi) göre, 2020’den bu yana devam eden pandemi boyunca hem zengin hem de yoksul ülkelerde ekonomik eşitsizliklerde patlama yaşandı.

Hükümetlerin büyük çoğunluğu bu süreçte sağlık, eğitim ve sosyal koruma harcamalarının payını azalttı; üstelik aynı dönemde elde edilen olağan dışı kârların ve katlanan servetlerin üzerindeki vergi oranlarını da artırmadılar.

 

161 ülke incelendi 

2022 Eşitsizliği Azaltma Taahhütleri Endeksi (EAT Endeksi), pandeminin ilk 2 yılını kapsıyor ve 161 ülkenin hükümetlerinin eşitsizliği azaltmaya yönelik politikalarını ve uygulamalarını detaylı bir şekilde inceliyor.

 

Endeks, geçtiğimiz yüzyılın en kötü sağlık krizini yaşamamıza rağmen, endeksteki düşük ve düşük-orta gelirli ülkelerin yarısında sağlık harcamalarının bütçedeki payının düştüğünü gösteriyor. Dünya genelinde ülkelerin yaklaşık yarısı sosyal korumaya ayrılan payı azaltırken, yüzde 70’i eğitime ayrılan payı azalttı.

 

Bu sürede yoksulluk seviyesi rekor düzeyde yükseldi ve işçiler on yıllardır görülmemiş hızda artan fiyatlarla başa çıkmaya çalıştı. Buna rağmen endeksteki ülkelerin üçte ikisi asgari ücretleri pandemi süresince kaydedilen ekonomik büyüme oranında dahi artırmadılar.

 

Türkiye örneği

En zengin yüzde 1’lik kesimin toplam servetin yüzde 41’ine sahip olduğu ve servet dağılımının en adaletsiz olduğu 3 ülkeden biri olan Türkiye ile ilgili ise endekste hem olumlu hem de olumsuz bulgular var:

 

Türkiye endeksin genel sıralamasında 161 ülke içerisinde 74. sırada. OECD ülkelerine baktığımızda ise Türkiye en son sırada.

 

Türkiye son 2 yılda kurumlar vergisi ve gelir vergisi oranlarını artırdığı halde bu vergilerin tahsil oranları çok düşük (sırayla yüzde 17 ve yüzde 16). Bu nedenle de vergilerin eşitsizliği azaltma üzerindeki etkisi hala çok zayıf ve bu kategoride Türkiye 161 ülke arasında 114. sırada.

 

Türkiye’de pandemi süresince sağlık ve sosyal koruma alanında önemli adımlar atıldı. Ancak birçok ülkede benzer bir durum yaşandığı için Türkiye’nin endeksteki sıralaması önceki yıllara göre değişmedi. Sosyal harcamalar kategorisinde Türkiye hala OECD ülkeleri arasında en alt sıralarda.

 

Türkiye sendikal haklar açısından sıralamada en sondaki 10 ülke arasında. Diğer ülkeler Bangladeş, Beyaz Rusya, Brezilya, Mısır, Honduras, Myanmar, Filipinler ve Zimbabve.

 

Kadın işçilerin hakları açısından ise babalık izninin birkaç günle sınırlı olması ve doğum izni sırasında kadının ücretinin 2/3’ünü alabilmesi sıralamadaki yerini düşüren ana maddeler.

 

Endeksin baktığı bir diğer kriter asgari ücretin kişi başı gayrisafi yurt içi hasılaya oranı. Türkiye’de bu konuda da ciddi bir gerileme görülüyor: asgari ücretin kişi başı gayrisafi yurt içi gelire oranı son 2 yılda yüzde 60’tan yüzde 50’ye düştü.