Tatil vatandaşa lüks oldu

Bu yaz ekonomik kriz nedeniyle vatandaşın tatil yapması hayal. İşletmeciler geçen sene 5 bin liraya yapılan tatilin bu sene 20 bin liraya yapılamayacağını dile getirdi.

Kötüye giden ekonomi, dar gelirliler ve sabit ücretliler için tatil yapmayı hayal haline getirdi. Ulaşıma, konaklamaya, gıdaya gelen zamlarla beraber orta gelirli vatandaşlar dahi tatil yapamaz hale geldi. Büyümeye devam eden krizle beraber emekçiler, bayramlarda memleket ziyaretlerini gerçekleştiremiyor. Emekçilerin, dar gelirlilerin tatile gidememesini değerlendiren ekonomi gazetecisi Ozan Gündoğdu, yerli turist diye tarif edilen kesimin asgari ücretin üzerinde gelir sahibi olan kesimler olduğunu anlattı: “Onun altını zaten 2000’li yıllarda yerli turistler hiç saymadık. Asgari ücretliler zaten tatil yapamıyordu. 1970’li 80’li yıllarda işçi sınıfının tatilini sosyal tesisler oluşturuyordu. Kamu iktisadi teşebbüslerinin sosyal tesisleri bu anlamda bir tatil imkânı sunuyordu. Fakat Özal dönemiyle beraber sosyal tesisler tasfiye edildi. 2000’li yıllardaki özelleştirmelerle beraber sosyal tesisler tümüyle beş yıldızlı otellere dönüştürüldü. Buna karşın 2000’li yıllarda uygulanan dolar kurunu istikrarlı seyrettirmeye yönelik para politikası nedeniyle 2010’lu yıllarda orta gelirli insanlar da tatil imkânından faydalanabiliyorlardı. Fakat son 2 yıl içinde, çok hızlı bir değişim var. Son 1,5 yıl içerisinde ortaya çıkan enflasyon tatil hakkının tümüyle sermaye sahiplerine ait bir hakka dönüştüğünü bize gösteriyor artık. Yani ücretli kesimlerin tümü artık herhangi bir tatil yapacak durumda değil. Özellikle bayramlarda kendi memleketine giderdi bizim insanımız. Bu da artık azaldı.”

 

Artık tatil yerleri yabancı turistlere hizmet veriyor

Krizle beraber emekçiler için tatil planlarının hayal olmasının sosyal depresyonu artırdığını kaydeden Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sürekli çalışan ama buna karşılık edindiği parayla sadece biyolojik ihtiyaçlarını karşılayan, hayattan hiçbir tat alamayan bir topluma dönüşüyoruz. İstanbul’un tadını sadece yabancı turistler çıkarıyor. Yerli vatandaşlar turistlere hizmet veren insanlara dönüştü. Turizm deyince yalnızca yurt dışından gelecek parayı anlıyoruz. Turistlere de para gözüyle bakıyoruz. Hal böyle olunca tesislerimiz de tümüyle yabancı turiste hizmet vermeye çalışan yerlere dönüşüyor. Fiyatlar da buna göre belirleniyor. Üç tarafı denizlerle çevrili, müthiş bir coğrafyada yaşayan insanların bu coğrafyanın güzelliklerinden faydalanamadığı, dünyanın her yerinden gelen insanların ise bu coğrafyanın tadını çıkardığı, koylarını gezdiği, otellerinde konakladığı bir duruma geldik. Emekçilerin tümüyle artık tatil yörelerinden çekildiği bir tabloyla karşı karşıyayız.”

 

Bu yıl birçok turizm işletmecisi iflas edebilir

Fethiye’de otel işletmeciliği yapan Zeki Akbıyık ise tatil bölgelerinde bu yıl hâlâ sezonu açmamış olan oteller olduğunu belirterek, “Müşteri talebi yok. 23 Nisan’da açılan sezonda en azından yüzde 10’la başlayıp daha sonra haziranın ayında yüzde 50’ye ulaşırdı doluluk oranları. Haziranda olmamıza rağmen şu anda doluluk oranları yüzde 10 bile değil. Artan maliyetler turizmi yok edecek seviyeye geldi. Maliyetler yüzde 150’nin üzerinde arttı. Bu durumda personel sayısını da azaltacak insanlar. Zaten müşteri yok” dedi. Önceki yıllara göre müşteri profilinin aynı olmadığını gözlemleyen Akbıyık, şunları aktardı: “Önceki yıllarda dar gelirli dediğimiz, öğrenciler, öğretmenler tatil yapabilme şansına sahipti. Bu yıl sadece üst derece geliri olan insanlar tatil yapabiliyor. Özellikle gurbetçi dediğimiz insan profiline rastlıyoruz. Geçen sene 5 bin liraya 10 günlük tatil yapan birisi bu sene 20 bin liraya aynı tatili yapamayacak. Böyle devam ederse bu yıl birçok turizm işletmesi iflas edebilir. Şu anki durumda işletme giderlerini karşılamak için birçok kişi bankadan kredi kullanma yoluna gidiyor. Gelecekte müşteri doluluğu artmazsa bu insanlar banka borcunu ödeyemeyecek. Bu sefer banka icrayla elindeki işletmeyi kapatmasını ya da iflasını isteyecek.”