“Sinema en büyük desteği, festivaller yardımıyla görecektir”

Bu yıl 30’uncusu düzenlenen Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali 24 Eylül itibarıyla sona erdi. Festivalin koordinatörlerinden biri olan İstanbul Arel Üniversitesi Öğretim Görevlisi Akın Kılıç, beyaz perdenin her geçen gün kan kaybettiği bu dönemde, sinemanın en büyük desteği, festivaller yardımıyla göreceğini vurguladı.

30. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda “En İyi Film”, “En İyi Yönetmen” ve “En İyi Senaryo” ödüllerine “Sanki Her Şey Biraz Felaket” filmiyle Umut Subaşı ulaştı. Festivalin koordinatörlerinden olan İstanbul Arel Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Görsel-İşitsel Teknikler ve Medya Yapımcılığı Bölüm Başkanı Öğretim Görevlisi Akın Kılıç, 30. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’ndeki deneyimlerini ve festivale dair izlenimlerini ArelRepost’a anlattı.

Altın Koza Film Festivali’nde görevinizden ve festivale katkılarınızdan bahseder misiniz?

Altın Koza Film Festivali içerisinde geçmiş yıllardan beri izleyici olarak yer alırım. İlk kez profesyonel anlamda 2018 yılında gerçekleşen 25. Uluslararası Altın Koza Film Festivali’nde koordinatör olarak yer aldım. Geçtiğimiz yıl koordinatörlüğümde başlattığımız Çukurova Altın Koza Film Akademisi’nin bu sene de koordinatörü olarak festivalde yer aldım. Ayrıca bu yıl festivalin danışmanlığını da üstlendim.

 

Bu yıl 30’uncusu düzenlenen Altın Koza Film Festivali’nin Türk Sinemasındaki yeri nedir?

Birinci Altın Koza Film Şenliği, 15-22 Mayıs 1969 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. 54 yıllık bu festival, 2023 yılında 30’uncusunu gerçekleştirdi. Sinemamız içinde yer alan sayısız isim bu festivalde ya jüri üyesi olarak ya ödül alarak ya da ödül taktim ederek yer bulmuştur. Tüm bunların yanı sıra birçok filmin gösterimi için bir alan sağlamış, verdiği ödüller ve desteklerle birçok filmin sinemamızda yer bulmasına vesile olmuştur. Sadece Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali değil, ülkemizde yer alan küçük büyük tüm festivaller bu anlamda oldukça önemli roller üstlenmektedir. 54 yıllık bir tarihe sahip olan Altın Koza Film Festivali, ekonomik ve siyasi sebeplerle yaşadığı 24 yıllık kaybını her festival döneminde hissetmiştir. Bu sebeple Antalya Altın Portakal Film Festivali gibi köklü bir festivalin 60. yılında iptal edilmesinin sinemamıza ve bu geleneğe vereceği zararın düşünülenin ötesinde olduğunu söylemek zorundayız. Festivaller özellikle azınlığın, farklılıkların ve her alandan temsilin yer bulması için değerli ve alternatifi olmayan alanlardır. Altın Koza da 54 yıldır Türkiye’nin en büyük ve prestijli festivallerinden biri olarak devam etmektedir. Beyaz perdenin her geçen gün kan kaybettiği bu dönemde sinema, en büyük desteği festivaller yardımıyla görecektir.

 

Altın Koza’nın kapalı sinema salonların da ve açık alanlarda film gösterimleri oldu. İzleyiciler bu gösterimlere oldukça yoğun bir ilgi gösterdi. Altın Koza bu etkiyi nasıl sağladı?

Altın Koza’nın bu etkiyi yaratmasındaki temel sürecin aslında yıllar içinde bir gelenek haline getirilen “Halkın Festivali” vurgusu olduğunu söylemek mümkün. Adana’nın festivaller ve karnavallar kenti olmasının da katkısı elbette çok büyük. Festival açılışı Candan Erçetin konseri eşliğinde halka açık bir şekilde gerçekleştirildi. CinemaPink içerisinde 6 salonda 7 gün boyunca gerçekleştirilen gösterimler dışında, 14 ilçenin tamamında iki gezici sinema ile ilçe merkezleri ve köylerinde kurulan 5 yazlık sinemayla 30 mahallede 30 film gösterimi gerçekleştirildi. Böylece festival kapsamında 150 film, yaklaşık 250 gösterimle sinemaseverlerle buluştu. Açık hava yazlık sinema gösterimlerinde 100 binin üzerinde izleyiciye ulaşıldı. Böylelikle dezavantajlı bölgelerde eğitim gören 2.978 ilkokul ve ortaokul öğrencisi sinemayla tanıştırıldı. Elbette akademinin ve sektörün önde gelen isimlerinin de katılması, birçok filmin prömiyerinin gerçekleştirilmesinin de bunda etkisinin büyük olduğunu söylemek gerekir.

Altın Koza’da öğrenciler de yarıştı. Öğrenci için kendi filmini Altın Koza film festivalinde gösterime sunmanın önemi ve faydası nelerdir?

1992’de Altın Koza Kültür ve Sanat Festivali adı altında düzenlenen festival, Türk Sineması’nın geleceğine de sahip çıkıyor. Festival, “Öğrenci Filmleri Yarışması”nı da programına ekleyerek Türkiye’de ilk kez bu alanda yarışma düzenleyen festival oldu. Bu yıldan beridir “Öğrenci Kısa Film Yarışması” adı altında ayrı bir kategoride tüm öğrencilerimiz filmlerini yarışmaya gönderme imkânı buluyor. Burada elbette filmin ödül alması, filmin ve yaratıcı ekibin sektör içerisinde konumlanması açısından oldukça önemli bir motivasyon. Fakat daha da önemli olan, filmin bu denli büyük ve tüm sektörün bir arada olduğu bir festivalde gösterilmesi ve bu gösterimle birlikte filmin yaratıcı ekibinin festival süresince sektörün önemli isimleri ile bir araya gelerek yeni iletişim ağları oluşturması olacaktır. Festivalin son yıllarında özellikle genç yönetmenlerin ilk ya da ikinci filmlerinin yarışmaya hak kazanıp ödüllerle dönmesinin temel sebeplerinden biri Altın Koza’nın genç sinemacılara öğrencilik yıllarından başlayarak destek vermesidir. Bu sebeple tüm öğrencilerimiz filmine güvenmeli ve başvuru şartları uygun olan tüm festivallere başvurularını gerçekleştirmeliler. Filmin kazanmayacağı ön yargısıyla kesinlikle yola çıkmamalarını tavsiye ederim.

 

Sinema salonlarındaki gösterim maliyetinin artmasıyla birlikte bilet fiyatları da yükseldi. Altın Koza Film Festivali kapsamında bir hafta boyunca gösterimler düzenlendi. Bu durumun sinema salonlarına yansıması nasıl oldu?

Altın Koza’da geleneksel olarak tüm gösterimler ve etkinlikler ücretsiz gerçekleştirilmektedir. Maalesef pandemi sonrası sinema salonlarında izleyici sayısı her geçen gün biraz daha azalıyor. Festival öncesindeki üç günlük süreçte günlük ortalama 200 izleyici ağırlayan CinemaPink festival boyunca 7 günlük süreçte 30.000 izleyici ile buluştu. Bu da günlük ortalama 4.285 izleyiciye denk geliyor. Toplamda 6 salonda 7 gün boyunca günde ortalama 20 film gösterimi gerçekleştirildi. Bu noktada elimizdeki verilerden yola çıkarak her geçen gün izleyicisi azalan sinema salonlarını, yani beyaz perdeyi kurtaracak önemli potansiyellerden birinin festivaller olduğunu söylemek hiç de yanlış olmayacaktır.

Festival boyunca Çukurova Akademi sektörden katılımcıları izleyiciyle buluşturdu. Bize bu süreçten bahseder misiniz?

Çukurova Altın Koza Film Akademisi’nin bu yıl ikincisini gerçekleştirdik. Geçen yıl festival bünyesinde başlattığımız Akademi, eğitimin ve üretimin bir noktada buluşmasını hedefleyerek hayata geçirildi. Temelde sektör ve akademinin birbirinden bağımsız bir şekilde hareket ediyor oluşu benim rahatız olduğum bir durumdu. Özellikle bizlerin de içinde yer aldığı sinema, televizyon, radyo gibi yani temelde görsel ve işitsel iletişimin çatısı altında yer alan sanat ve teknik temelli bu alanların sektörden, sektör profesyonellerinden bağımsız bir eğitim planlaması içinde olması yararcı ve akılcı gelmiyor. Tam da bu sebeple 2022 yılında 29. Uluslararası Altın Koza Film Festivali kapsamında Ayşegül Cebenoyan’ın “Cüneyt Cebenoyan Çocuk ve Sinema” etkinliği ile başlayan “1. Çukurova Altın Koza Film Akademisi”,
-Prof. Dr. Lale Kabadayı’nın “FİLM ELEŞTİRİSİ: NEREDEN BAŞLAMALI?” başlıklı eğitimi,
-Burak Dal moderatörlüğünde Mevlüt Korçak + KUDO (Kurgu Dayanışma Derneği) katılımıyla “TÜRK SİNEMASINDA DÜNDEN BUGÜNE KURGU”,
-Yapımcı Zeynep Atakan’ın katılımıyla ”FİLM YAPIMINDA YENİ NESİL METODLAR”,
-Gökhan Atılmış, Uğur İçbak, Dr. Öğr. Ü. Murat Tırpan, Güven Güner, Emre Köktaş, Levent Öztürk, Necmi Akıncı (VFX Süpervizor) katılımıyla “GÖRÜNTÜ YÖNETMENLİĞİNİN GELECEĞİ”,
-Klinik Psikolog, Psikoterapist Yavuz Erten ve Yazar-Yönetmen Ercan Kesal’ın katılımıyla “Tayfun Pirselimoğlu’nun ‘Ben O Değilim’ filmi ve Bir Filmin Psikoanalitik Yorumu”,
-Yönetmen REİS ÇELİK katılımıyla “SİNEMADA DOĞAÇLAMA KÜLTÜRÜ ÜZERİNE SÖYLEŞİ” ve Film gösterimleri:  “İnadına Film Çekmek”  ve “Bir Reis Çelik Anlatısı İnat Hikayeleri” ile 50 üniversite öğrencisinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Cumhuriyetin 100’üncü, Altın Koza’nın 30’uncu yaşında gerçekleştirilen 2. Çukurova Altın Koza Film Akademisi, bu yıl 19 üniversiteden 100 öğrencinin katılımıyla tamamlandı. Öğrencilerimizin çoğunun ulaşım, konaklama ve beslenme giderleri festival tarafından karşılandı. Festivalin medya sponsorlarından MUBI’nin, akademi öğrencilerimize hediye ettiği 2 aylık ücretsiz MUBI üyeliği akademiye katılan öğrencilerimize iletildi.

Akademinin değerli isimleri ve sektör profesyonelleri bu sene de öğrencilerimizle bir araya geldi:

-”PELİKÜLDEN DİJİTALE SİNEMADA TASARIM” Eğitmen: (Dr. Öğr. Üyesi Emre Ahmet Seçmen),
-”KÜÇÜK EKİPMAN, BÜYÜK YARATICILIK” Eğitmen: Nusret Emre Bilgin
-‘’Bağımsız Sinema Dağıtım/Gösterim Alanında FilmKoop Deneyimi ve Yeni Olasılıklar’’ Katılımcılar: Vuslat Saraçoğlu, Önder Özdemir, Özgür Balcı
-”TÜRKİYE’DE SİNEMA EĞİTİMİNİN SEKTÖRE KATKISI” Katılımcılar: Dr. Öğr. Ü. Murat Tırpan, Prof. Dr. E. Nezih Orhon, İlker Canikligil, Zeynep Ünal
-‘’İLK FİLMİN SERÜVENİ’’ Eğitmen: Tufan TAŞTAN (Yönetmen)
-”BİR FİLMİN FESTİVAL YOLCULUĞU” Eğitmen: Yamaç OKUR (Yapımcı)
-‘’SİNEMATOGRAFİNİN GÜCÜ” Katılımcılar: Görüntü Yönetmenleri Derneği
-”OYUNCU İLE NASIL ÇALIŞILIR” Eğitmen: Mert Fırat
-Anısına: Rıza AKIN – ‘’Rıza’’ Film gösterimi, Katılımcılar: Tayfun Pirselimoğlu, Nurcan Eren, Menderes Samancılar, Rıza Kıraç, Zeynep Ünal, ben ve tüm sevenlerinin katılımıyla gerçekleşen bu özel anma etkinliği sonrasında akademi sona erdi.

Birçok yapımcı, oyuncu ve sinema emekçilerinin sinema severlerle buluştuğu 30.Altın Koza film festivalinde bu yıl Nuri Bilge Ceylan’ın Kuru Otlar Üstüne filminin prömiyeri yapıldı. Bu süreç nasıldı?

Altın Palmiye ödüllü yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın 76. Cannes Film Festivali’nde Merve Dizdar’a “En İyi Kadın Oyuncu” ödülü kazandıran filmi “Kuru Otlar Üstüne”nin Türkiye Prömiyerinde, Yönetmen Nuri Bilgi Ceylan, Senarist Ebru Ceylan ve Akın Aksu, filmin başrol oyuncuları Merve Dizdar, Deniz Celiloğlu, Musab Ekici, Ece Bağcı, Erdem Şenocak, Münir Can Cindoruk, Savaş Özbilir ve yapımcı Mediha Didem Türemen yer aldı. Film 6 salonda, aynı anda binlerce sinemaseverle buluştu.

Festival kapsamındaki tek ücretli gösterim olan “Kuru Otlar Üstüne”nin Türkiye Prömiyerinin gelirleri, ülkemizi derinden sarsan deprem felaketinden etkilenen Hatay’da yer alan konteyner kent alanlarında kalıcı mekanlar kurulması ve burada çocuklarımıza, gençlerimize yönelik çeşitli eğitim ve etkinlikler gerçekleştirilmesi için ‘İhtiyaç Haritası’na aktarıldı. Festivale olan ilgilinin özellikle “Kuru Otlar Üstüne” prömiyerinin biletlerinin satışa açılmasından çok kısa bir süre sonra tükenmesi ile zirve yaptığını söylemek mümkün.

 

Altın Koza’nın bundan sonraki hedefleri nelerdir?

Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali için en büyük hedef 24 yıllık kaybın bir kez daha yaşanmamasını sağlamak ve her geçen gün katılımcı sayısı artan bu festivali daha da etkin ve prestijli bir hale getirmek olmalıdır. Toplamda 5 farklı kategoride yarışmalara devam eden festival, Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması, Belgesel Film Yarışması, Uluslararası Kısa Film Yarışması, Ulusal Öğrenci Kısa Film Yarışması ve Adana Kısa Film Yarışması bölümlerinden oluşmaktadır. Tüm bu alanlarda katkı sağlamaya devam ederek festival içerisinde gerçekleştirilen söyleşi, panel ve sergilerin daha etkin ve daha kapsayıcı bir hal alması ve halkın ilgisinin her geçen yıl biraz daha arttırılması hedeflenmelidir. Tüm bunların yanı sıra bu sene, Türkiye’nin en önemli sinema yazarlarından Burçak Evren’in kaleme aldığı Cumhuriyetin 100. yılına özel “1923-2023 CUMHURİYETİN SİNEMASI” ve “1914-2023 BAŞLANGICINDAN GÜNÜMÜZE SİNEMA DERGİLERİ” kitaplarının hem sinemaseverler için hem de akademik çalışmalar için kaynak niteliğinde olacağına inanıyoruz. Her geçen yıl bu değerli basılı kaynakların sayının artması hedefiyle hem sektöre hem akademiye katkı sağlamayı umuyoruz. “Çukurova Altın Koza Film Akademisi”nin sadece festival döneminde değil yıl içerisinde de etkinliklerine tüm Türkiye’de devam etmesi en büyük hedefimiz. Bu konuda gerçekleştirilen görüşmeler ve çalışmalar sonrasında yakın bir dönemde sene içinde de etkinliklerle akademinin, üniversiteler ve sektör içerisinde yer almasını hedefliyoruz.