25 Nis Probiyotik takviyeleri, bağırsak sağlığını düzeltmek yerine bozabilir
Probiyotik takviyelerinin bağırsak sağlığını düzeltmek yerine bozabileceği de ortaya kondu.
Son dönemde büyük ilgi toplayan probiyotikler halihazırda özellikle Batı ülkelerinde multimilyar dolarlık bir endüstriye dönüştü.
Fakat bilim insanları, sağlıklı kişilerde bu takviye ürünlerin bağırsak sorunlarına yol açabileceğine dikkat çekti.
Teksas Üniversitesi’nden Lorenzo Cohen, uzun süreli probiyotik takviyesi kullanımının bağırsaktaki mikroganizmaların dengesini bozarak disbiyozis denen rahatsızlığın oluşmasına neden olabileceğini belirtti.
Akademisyen, bu dengenin sağlıklı bir bağışıklık sistemi için önemli olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Sadece kötü şeylerin değil, yüksek mikrobiyom çeşitliliği yaratmak için orada bulunmasını istediğiniz diğer iyi şeylerin de sayısını azaltıyorsunuz.”
Stanford Üniversitesi’nde temmuzda yapılan bir çalışmada da probiyotik kullanımının kişiden kişiye farklı tepkilere yol açtığı ortaya çıkmıştı.
Araştırmada tip 2 diyabet, yüksek tansiyon, hipertrigliseridemi ve karın yağlanmasından mustarip yetişkinler iki gruba ayrılmıştı. Bir gruba sindirim ve metabolizmaya yararlı olduğu düşünülen bakterilerin bulunduğu bir probiyotik verilirken, diğer gruba bu takviyelerden verilmemişti.
18 hafta sonunda probiyotik alanlardan bazılarının kan basıncı ve trigliserit seviyelerinde düzelme görülürken, aynı değerler probiyotik takviyelerini kullanan diğer kişilerde daha da kötü hale gelmişti.
Bilim insanları, sonuçlar arasındaki farkın katılımcıların beslenme biçimlerinden kaynaklanmış olabileceğini düşünüyor. Fakat bu henüz doğrulanamadı.
Araştırmanın yazarı Erica Sonnenburg, “Probiyotikler bazı kişileri için faydalı olabilir. Ancak bazıları içinse işleri daha da kötü hale getirebileceği görülüyor” dedi.
Washington Tıp Merkezi Üniversitesi’nden Chris Damman ise probiyotik takviyeleri yerine fermente besinlerin tüketilmesini önerdi.
“Fermente gıdalar doğanın probiyotiği niteliğinde” diyen Damman, bu gıdalardan tüketmenin canlı mikroroganizmaların vücuda alınması açısından probiyotiklere kıyasla daha güvenli bir yol olduğunu söyledi.