Ormanlık alanlar azalıyor

TOD, Dünya Çevre Günü’nde yeni raporunu yayımladı. Rapora göre, Türkiye’de ormanlık alanlar azalırken orman yangınlarına karşı herhangi bir önem alınmıyor. Bugüne dek 626 bin hektar orman alanı, orman sınırları dışına çıkarıldı.

Türkiye Ormancılar Derneği (TOD), 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde Türkiye Ormancılığı 2022: Türkiye’de Ormansızlaşma ve Orman Bozulması Raporu’nu basın toplantısıyla tanıttı. Editörlüğünü Prof. Dr. Erdoğan Atmış’ın yaptığı rapor, 11 akademisyen, 2 uzman tarafından hazırlandı. Raporda, Türkiye’deki ormansızlaşmanın, orman kaybının hızla artması dikkatleri üzerine çeken konu oldu.

 

Türkiye Ormancılar Derneği Marmara Şubesi’nde yapılan toplantı Aydos Ormanları Savunması, Kuzey Ormanları Savunması ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti. Açılış konuşmasını yapan TOD Genel Başkanı Ahmet Hüsrev Kara, “Giderek artan ormansızlaşma ve onun sonucunda ortaya çıkan doğal afetler, ülkemizde büyük ciddi yıkımlara neden olmakta” sözlerini sarf etti.

İklim krizinin etkisi büyük

Ormanlık alanların sadece kâğıt üzerinde arttığını belirten Kara, “Rakamlarla oynamayı bir başarı gibi gören ve toplumu bunu bir anlatırken sahte haz duyan bir anlayış var. Birçok yer kâğıt üzerinde değiştirilerek ormanlık alan olarak gösterildi” diye konuştu. Son olarak orman yangınlarına dikkat çeken Kara, “En son çıkan orman yangınlarında iklim krizinin etkisi büyük. Ancak siz bilime sırt döner, tedbir almazsanız felakete davetiye çıkarırsınız. Ülkedeki yıllık yanan alan ortalaması 8 bin hektarken geçen yıl 15 günde 140 bin hektar alan yandı” dedi.

 

Raporun özet bölümünü kaleme alan Doç. Dr. Cihan Erdönmez toplantıda korunan alanlarla ilgili bilgi verdi. “Korunan alanlar kavramsal olarak iyi bir ufuk açıyormuş gibi görünse de ne yazık ki Türkiye’de öyle bir tablo yok” diyen Erdönmez, “Korunan alan sistemini kuranlar ormancılık. İlk milli park, orman kanununda yer verilmiş. Tabiatı koruma alanları en korunan alanlardır. Bizde tabiat parkları var, sözde koruma alanları. Koruma ağırlığı yüksek gerçekten korunan alanların azaldığını, sadece adında koruma geçen kullanımı yüksek alanların arttığını görüyoruz. Toplam koruma alanı artmış gibi görünüyor ama gerçekten korunan alan sayısı her geçen gün azalıyor. Bütün mesire alanları bir gecede yüzden fazla mesire yeri tabiat parkına dönüştürüldü. Bunların korunan alanla yakından uzaktan alakası yok. Biz tabiat parklarını, lunaparka dönüştürdük” dedi.

Fiilen orman olmayan alanlar orman olarak gösteriliyor

Kitaplaştırılan raporun özet bölümünde ise şu ifadeler yer aldı: “2020 yılı sonu itibariyle 748 bin hektar orman alanı madencilikten enerjiye, turizmden ulaştırmaya uzanan geniş bir yelpazedeki uygulamalara tashih edilmiş durumdadır. Fiilen orman olmayan ve ülke toplam ormanlar yüzde 3,2’sine karşılık gelen bu alanlar orman varlığı envanterinde halen orman olarak görünmeye devam etmekte ve bu nedenle ormanların azalmadığı aksine arttığı yönünde yanıltıcı bir algı oluşturmaktadır. 1973 yılında yapılan değişiklikle de kamuoyunda ‘2B’ olarak bilinen orman alanlarının orman sınırları dışarısına çıkarılması işlemine başlanmıştır. Son verilere göre bugünkü ülke 626 bin hektar orman alanı, orman sınırları dışarısına çıkarılmıştır. Orman Yasası’na 2018 yılında Ek 16’ncı madde ile orman sınırları dışarısına çıkarılma işlemi yeni bir boyut kazandı. Bugüne kadar Ek 16 maddesi ile 928 hektar orman alanı orman sınırları dışarısına çıkartıldı.”