14 Ağu Londra’da Gözler Zeynep Bulut’ta
Deneysel mimar Melek Zeynep Bulut, “Açık Yapıt” adlı eseriyle 2023 Londra Tasarım Bienali’nde Toplum Ödülü’nün sahibi oldu.
“Açık Yapıt”, güç, sınırların belirlenmesi ve toplumsal hiyerarşi gibi kavramlar üzerine yapılan tartışmaları temel alan bir mekân kurgusuyla öne çıkıyor. Bu eseriyle Melek Zeynep Bulut, Londra’da toplumun takdirini kazandı. Londra Tasarım Bienali’nde, halkın oylarıyla belirlenen Public Award İstanbul’lu sanatçıya gitti. Zeynep Bulut’un “Açık Yapıt”ı, hareketli ve sesli yüzeylerden oluşan soyut kapılar ve dolaşım planıyla ziyaretçileri etkileşime geçirerek, onları yerleşimin bir parçası haline getiriyor.
Açık Yapıt, algı ve madde üzerinden benzersiz bir deneyim sunarak kapılar, geçişler ve eşikler kavramlarına dayanıyor. Bu yerleştirme, büyüklüğü ve anıtsal düzenlemesiyle öne çıkarken, ziyaretçilerin bu deneysel mekâna temas etmesi, dokunulmazlık kavramını seslilik ve esneklikle değiştiriyor. Aynı zamanda, yerleştirme nazik bir soru işaretiyle yeni bir dünyaya davet eden bir oyun alanı yaratıyor. Kapıların bir duvar veya koridor oluşturmak yerine birbirleriyle bağlanarak açık bir karşılamanın temsili olarak hizmet etmesi yerine, Açık Yapıt, kendisini bir forma dönüşmekten kaçınıyor. İnsanlık tarihi boyunca yerleşmiş formlar, Açık Yapıt üzerinde konuşmaya devam ediyor.
Sanatçı hakkında
Melek Zeynep Bulut, İstanbul Beyoğlu’nda doğmuş olup, resim ve heykel temelli eğitim aldıktan sonra mimarlık ve tasarım alanında lisans ve yüksek lisans derecelerini tamamlamıştır. İstanbul ve Paris’te disiplinler arası bir stüdyoda çalışmalarını sürdüren Zeynep Bulut, yapıtlarında mimarlık, heykel, psikoloji ve davranış bilimlerini sentezlemektedir. Soyut ve somut deneyimleri, heykel-mekan ilişkisini ve içgüdüsel deneyim analizlerini yapıtlarına yansıtan Bulut, eserlerini kamusal alanda bir temas nesnesi olarak konumlandırmaktadır. Bir yandan sahneler yaratırken, diğer yandan görsel algıyı fiziksel ve ruhsal boyutta sorgulatarak yeni bir iletişim ortamı oluşturmayı hedeflemektedir. Bu deneyimler ise yeni dünya, insan ve toplum için bir “yeni iletişim” biçimini ortaya çıkarmaktadır.