İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi, 10 Ağustos’ta X platformundan yaptığı paylaşımda  Niğde ve Altındağ’daki toplu katliamların ardından hazırladıkları raporu Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmak üzere Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönderdiklerini duyurdu.

“Yaşam hakkı kutsaldır, hiç kimsenin takdir yetkisine bırakılamaz”

Açıklamada yasa değişikliğinin duyurulduğu 21 Mayıs tarihinden bu yana başlatılan hayvan avının yasanın 2 Ağustos’ta TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yürürlüğe girmesiyle belediyelerin de hayvan avına ortak olduğu vurgulandı. Niğde ve Altınkum’da yaşananların hatırlatıldığı açıklamada olayların Baro tarafından hassasiyetle takip edildiği belirtildi.

Bakımevlerinin ölümden daha vahim olduğuna yönelik uyarılarına rağmen iki senedir sistematik şekilde empoze edilen hayvan nefretinin topluma ve yerel yönetimlere sirayetinin tüm hayvanların bu acılı ölüme gönderilmesi kararıyla sonuçlandığını ifade eden İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi, “Yaşam hakkı kutsaldır, hiç kimsenin takdir yetkisine bırakılamaz” dedi.

“Her canlıya yönelik eziyet yasağı için mücadeleye devam edeceğiz”

İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi’nin açıklamasının tamamı şöyle:

“Yasa değişikliğinin duyurulduğu 21 Mayıs tarihinden günümüze dek başlatılan sokak hayvanı avına TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen KATLİAM YASASI’nın 2 Ağustos’ta yürürlüğe girmesi ile belediyelerin de katıldığına esefle tanıklık edilmiştir.

Yasadan önce de geçici hayvan bakımevine getirilen yavru ve çoğunluğu küçük ırk köpekleri katlettiği iddia edilen Niğde Belediyesi’nin son olarak geçici hayvan bakımevindeki köpekleri öldürerek Niğkum bölgesine topluca gömdüğü görüntülere ulaşılmış; bilfil görüntülenen vahşete ilişkin Belediye tarafından “kanuna ve vicdana uygundur” yönünde yapılan açıklamaya karsin Niğde Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında ‘hayvan mezarlığı’ tabelası bulunan Niğkum Bölgesinde bu katliamın yaklaşık 7 aydır sürdüğüne dair bulgular elde edilmiştir.

Henüz Niğde’de gerçekleşen vahim olaylar tam anlamıyla aydınlatılamamış ve bu katliama sebep olan siyasi ve idari sorumlular hesap vermişken Ankara’nın Altındağ ilçesinde çevresi çitlerle kapalı bir alanda katledilmiş onlarca köpek bulunmuş, çok sayıda köpek cesedinin poşetler içinde çukurlara atıldığına ilişkin görüntülere ulaşılmıştır. Hayvanların uzuvlarının kesildiği, iç organlarının çıkarıldığı, zehirli iğnelerle öldürüldüğü olaya ilişkin toplum için tehlike arz eden tüm sorumluların tespiti ile en ağır şekilde cezalandırılması, benzer durumların gerçekleşmemesi için süreç tarafımızca hassasiyetle takip edilmektedir.

Bakımevlerinin ölümden daha vahim olduğuna yönelik tüm uyarılarımıza rağmen 2 senedir sistematik şekilde empoze edilen hayvan nefretinin topluma ve yerel yönetimlere sirayeti ne yazık ki tüm hayvanların bu acılı ölüme gönderilmesi kararıyla sonuçlanmıştır. Acımasızca ve zalimce gerçekleştirdikleri bu aleni katliamları resmi ağızlarla inkar etmeleri gerçeği değiştirmemektedir. Yaşam hakkı kutsaldır, hiç kimsenin takdir yetkisine bırakılamaz.

İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi olarak hukuka, vicdana ve kamu güvenliğine karşı ciddi tehdit arz eden KATLİAM YASASI’nın iptaline ilişkin hazırladığımız detaylı rapor, Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunma hakkına sahip Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönderilmiş olup her canlıya yönelik eziyet yasağının, yaşam hakkının ve kamu düzeninin korunması için verdiğimiz mücadeleye devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz.”