Yaptığı gerçekçi dövmelerle hem Türkiye’de hem Dünya çapında tanınan Batuhan Cengiz, insanların dövmeye bakışının değiştiğini söyledi.

Haber: Serkan Türkoğlu

Günümüzde artık dövme sanatına olan ilgi daha çok büyüyor. İnsanların dövmeye olan sevgisi yeni nesil gençler tarafından da hoş karşılanıyor. Özellikle iyi bir dövme sanatçısıyla karşılaşan insanların dövmeye olan sevgisi daha da artıyor. Yaptığı gerçekçi dövmelerle hem Türkiye’de hem dünya çapında tanınan Batuhan Cengiz ile yaptığımız röportajda bizlere dövme sanatçısı olma yolunda geçtiği süreçleri ve Türkiye’nin dövme çalışmalarına karşı görüşleri hakkında açıklamalarda bulunuyor.

Küçük yaşlardan beri dövme sanatına olan tutkusu ve çizim yeteneğine okulda engel olunduğunu söyleyen Batuhan Cengiz, öğrenim hayatını liseden ayrılarak sonlandırıyor. Uzun süredir dövme sanatçısı olan Cengiz, realistik ve black-grey dövme çalışmalarında uzmanlığını gösterirken insan ve hayvan yüzlerini olduğu gibi bedenle buluşturan sanatçı, aynı zamanda siluetlere renk katarak gerçekçiliği artırıyor. Kendine has üslubuyla dünya çapında kazandığı beş ödül ile isminden oldukça söz ettiriyor. Kendisine ait olan Tattoo Master Dövme Stüdyosu’nda çalışmalarını sürdüren Cengiz, ekip arkadaşlarıyla birlikte sanatını dövme seveler ile buluşturmaya devam ediyor.

Dünyadaki birçok ülkede dövmenin bir sanat olarak tanımlandığını ancak ülkemizde henüz o seviyeye gelmediğini belirten Cengiz, temennisinin ise yaşadığımız toplumda da dövmenin bir sanat alanı olarak anılması ve hak ettiği değeri görmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca dövme sanatını diğer türlerden ayıran özelliğinin ise silinme imkânını bulunmaması ve deriye işlenmesi olduğunu da sözlerine ekledi. Başlarda dövme yapmanın ellerini titretecek kadar heyecanlandırdığını ancak sonrasında zaman içinde bu heyecanının yerini keyfin aldığını ve daha profesyonel bir hale dönüştüğünü aktardı.

Son iki üç yıl içinde Türkiye’de dövme sanatının çok farklı yerlere geldiğini söyleyen Cengiz, bunun sebebini iki farklı konuya bağlıyor. İlk olarak bu alanda güzel sanatçıların çıkması olduğunu aktarırken ikinci sebep ise toplumun genel algısındaki değişiklik olduğunu dile getiriyor. Ayrıca tabii ki işin olumsuz boyutlarının da bulunduğunu, özellikle ileri yaştaki insanların hala dövmeye ve dövmecilere karşı ön yargılı baktıklarını ancak bunun da yeni jenerasyonla beraber azaldığını ifade etti.

İşin maddi boyutunun da olduğunu ancak dövmeciler için en önemli kısmın, insanların aynadan dövmelerine bakarken gülümsemesinin kendileri için mutluluk kaynağı olduğuna dikkat çeken Cengiz, her sanatçının da aynı kaygıda olması gerektiğini ancak ticari kaygıların bu mutluluğun önünde engel olmaması gerektiğine dikkat çekti.

Küçüklükten beri resme ilgisinin olduğu ve hayatının neredeyse her alanında resim ile uğraştığını, hatta gördüğü her şeyi çizdiğini dile getiren sanatçı, bu durumun içinden geldiğini ve şu anda icra ettiği dövmeciliği de oldukça etkilediğini açıkladı.

Cengiz ilk senelerinin oldukça kaygılı geçtiğini ancak yıllar içinde kendini geliştirdiğini ve eksiklerini giderdiğini söylerken bu gelişimini ise sürekli çalışmaya, her resme bakmaya, her dövmeyi incelemeye bağlı olduğunu belirtti. Çevredeki insanların bakış açılarının ve eleştirilerinin de kendi gelişimde payı olduğunu dile getirdi.

Her yaptığı dövmenin ömür boyu insanların vücudunda kaldığını söyleyen sanatçı, mottosunun ise insanların dövmeye her baktıklarında kendisini iyi bir şekilde hatırlamasını ve insanların yüzündeki mutluluğun sebebi olmayı sağlamak şeklinde tanımlayarak sözlerini noktaladı.