İklim krizi, 5,6 trilyonluk zarara neden olabilir

2050 yılına kadar en büyük ekonomilerinden bazılarında kötüleşen kuraklıklar, fırtınalar ve şiddetli yağmurlar gibi aşırı hava olayları küresel ekonomiye 5,6 trilyon dolara mâl olabilir.

 Pazartesi günü yayımlanan bir rapora göre, dünyanın en büyük ekonomilerinden bazılarında kötüleşen kuraklıklar, fırtınalar ve şiddetli yağmurlar gibi aşırı hava olayları, 2050 yılına kadar, küresel ekonomide 5,6 trilyon dolarlık zarara neden olabilir.

 

Bu yıl şiddetli yağışlar, Çin ve Güney Kore’deki şehirleri sular altında bırakıp Hindistan’da su ve elektrik arzını bozan selleri tetiklerken, kuraklık da Avrupa genelindeki çiftçilerin hasatlarını riske attı.

 

Bu tür felaketler, ekonomilere yüz milyarlarca dolara mâl oluyor. Brüksel merkezli Afetlerin Epidemiyolojisi Araştırma Merkezi tarafından sağlanan Acil Durum Veri Tabanı’na göre, geçen yılki aşırı kuraklık, sel ve fırtınalar 224 milyar doların üzerinde küresel kayıplara yol açtı.

 

Ancak, mühendislik ve çevre danışmanlık firması GHD’nin raporuna göre, iklim değişikliği önümüzdeki on yıllarda daha yoğun yağış, sel ve kuraklığı tetiklediği sürece bu maliyetler artacak.

 

GHD’nin Kanada su piyasası programını yöneten Don Holland, suyun – çok fazla veya çok az olduğunda – “bir topluluğun yaşayabileceği en yıkıcı güç” olabileceğini söyledi.

 

GHD, ekonomik ve iklim koşullarını temsil eden ABD, Çin, Kanada, Birleşik Krallık, Filipinler, Birleşik Arap Emirlikleri ve Avustralya olmak üzere yedi ülkede su risklerini çeşitlendirdi.

 

Küresel sigorta verilerini ve ekstrem olayların farklı sektörleri nasıl etkileyebileceğine dair bilimsel çalışmaları kullanan ekip, ülkelerin karşı karşıya olduğu genel ekonomik maliyetler kadar acil maliyetleri de tahmin etti.

 

Dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD’de kayıplar 2050 yılına kadar toplam 3,7 trilyon dolar olabilir. ABD’nin gayri safi yurtiçi hasılası o zamana kadar her yıl yaklaşık %0,5 oranında daralabilir.

 

Dünyanın 2 numaralı ekonomisi olan Çin ise, yüzyılın ortasına kadar yaklaşık 1,1 trilyon dolarlık kümülatif kayıplarla karşı karşıya.

 

Su kıtlığının üretimi aksatması, fırtınalarla sellerin altyapı ve envanteri yok etmesi nedeniyle 4,2 trilyon dolara mâl olan felaketlerden en fazla, küresel ekonomi için hayati öneme sahip beş iş sektöründen biri olan imalat ve dağıtım sektörü etkilenecek.

 

Hem kuraklığa hem de aşırı yağışa karşı savunmasız olan tarım sektörü, 2050 yılına kadar 332 milyar dolar zarar görebilir. Büyük zorluklarla karşı karşıya olan diğer sektörler ise perakende, bankacılık ve enerji.

 

İsviçre’nin Davos kentinde düzenlenen bu yılki Dünya Ekonomik Forumu’nda, küresel bir uzman grubu, politikacılara su yönetimi konusunda tavsiyelerde bulunmayı amaçlayan “suyun ekonomisini” araştırmak için yeni bir komisyon kurdu.

 

Komisyon eş başkanı Tharman Shanmugaratnam, “Suyu ve iklimi nasıl yönettiğimizi birlikte değiştirmeliyiz. Bunu yapmanın maliyetleri tabii ki önemli, ancak aşırı hava koşullarının hasara yol açmasına izin vermenin maliyetlerine kıyasla göz ardı ediliyor” dedi.