“Haber sitesi mezarlığının oluşması muhtemel”

İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Duygu Dumanlı Kürkçü “Basın İlan Kurumu Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliği” taslağı, “Dezenformasyon Yasası” ve iletişim fakültelerinin yeni yasalar karşısındaki konumu hakkında Bursa Söylem’den Nezihe Doğan’a konuştu.

‘Dezenformasyonla Mücadele Yasası’ ile İnternet Medyası mensuplarının ‘Gazeteci’ olarak tanınmasının önü açılmıştı. Beraberinde internet Haber Siteleri çalışanlarının ‘basın kartı’ alabileceği ve bu haktan her basın mensubunun yararlanabileceği ilan edilmişti. Konu ‘Basın İlan Kurumu Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliği’ taslağı kısmına gelince işin rengi değişti. Taslakta şehirlerin nüfus oranları üzerinden belirlendiği ifade edilen 5 Kategori içerisinden 3. Kategori ’de yer verilen Bursa internet medyası için çok zor koşul ve zorunluluklar belirlendiği duyuruldu. 3’üncü kategoride yer alan yayın organları için 8 kişilik kadro, 20 bin günlük tekil tıklama, 60 bin görüntülenme ve 24 ay bekleme süresi şartı getirildi. Ancak ve ancak şartlar yerine getirildiği takdirde Basın İlan Kurumundan ilan hakkı kazanılabileceği gündeme bomba gibi düştü.

 

Akademik çevreler ‘Basın İlan Kurumu Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliği’ taslağına nasıl bakıyor? ‘Yasa neydi, sonradan ne hale dönüştürüldü?’, ‘İnşaatçı medyalar mı inşa edilmeye çalışılıyor?’, ‘BİK taslağı yönetmeliğe dönüştüğünde sektörü neler bekliyor?’ İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Duygu DUMANLI KÜRKÇÜ’ye sorduk.

 

Dezenformasyon Yasası Meclisten geçtiğindeki ilk izlenimler sektöre nasıl yansımıştı?

Medya sektörünün ve basın meslek örgütlerinin “sansür yasası” olarak nitelendirdiği Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin yasa teklifi, bir haber veya sosyal medya paylaşımının “dezenformasyon” amaçlı olduğuna mahkemelerce karar verilmesi ve ifade özgürlüğünü sınırlayıcı olacağı düşüncesiyle eleştirilmişti. Diğer yandan haber sitelerinde çalışan gazetecilerin, Basın Yasası’na tabi olacak olması, gazetecilik özlük haklarına kavuşması olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmiştir.

 

13 Ocak’ta BİK Genel Kurulu’nda görüşülecek taslak yönetmeliğe göre internet haber sitelerinin ilan alabilmesi için getirilecek katı kurallar sektörü nasıl etkiler?

13 Ocak’ta Basın İlan Kurumu Genel Kurulu olağanüstü toplantısında sunulacak olan “Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliği” taslağı haber sitelerinin kadro sayısının 4 ile 8 arasında, günlük haber sayısının 30-50 arasında, tekil ziyaretçi sayısının 3 bin ile 20 bin arasında, sayfa görüntüleme sayısının 9 bin ile 60 bin arasında olması, resmi ilan almak için bekleme süresinin ise 24 ay olması gibi hükümlerin, yerel haber sitelerinin yerine getiremeyeceği hükümler olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle ilgili hükümlerin yerel medya tarafından gerçekleştirilebilir seviyede revize edilmesi gerektiği kanaatindeyim.

 

İnşaatçı medyalar mı inşa edilmeye çalışılıyor? Bu durum mesleğimiz adına ne gibi sonuçlar doğurur?

13 Ocak’ta Basın İlan Kurumu Genel Kurulu olağanüstü toplantısında sunulacak olan “Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliği” taslağında yer alan hükümleri sermayesi sınırlı olan yerel haber sitelerinin gerçekleştirebilmelerinin zorluğu göz önünde bulundurulduğunda sermaye sahibi olan kesim resmi ilanlardan yararlanabilecektir. Bu durum fikir işçisi olan gazetecilerin ve gazeteciler tarafından yayınlanan haber sitelerinin resmi ilanlardan mahrum kalarak yayın hayatlarına devam edebilme mücadelesini zorunlu kılacaktır.

 

Yönetmelik ile gücün, gazeteciler yerine sermaye odaklarına geçecek olması sonucu Türkiye internet haber sitesi mezarlığı oluşur diyebilir miyiz?

Gücün gazeteciler yerine sermaye odaklarına geçecek olması beraberinde birçok sorunu getirecektir. Bunlardan birisi de “Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliği” taslağında yer alan hükümleri yerine getiremeyen birçok haber sitesinin önümüzdeki aylar kapatılması ve internet haber sitesi mezarlığının oluşması muhtemel görünmektedir.

 

İnternet haber sitelerine resmi ilan ve reklam yayınlama düzenlemesi için Basın İlan Kurumu’nun yetkili kılınmasını doğru buluyor musunuz?

Basılı gazetelerde olduğu gibi internet sitelerinde de resmi ilan ve reklam yayınlama düzenlemesi için Basın İlan Kurumu’nun yetkili kılınmasını doğru buluyorum. Ancak 13 Ocak tarihinde Basın İlan Kurumu Genel Kurulu olağanüstü toplantısında sunulacak taslak yönetmelikte yer alan hükümlerin yerel internet siteleri tarafından yerine getirilebilecek, gerçekçi olacak biçimde yeniden düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum.

 

Bir internet haber sitesinde kıstaslar ne olmalıdır?

İnternet haber siteleri, vergi levhası, işyeri ruhsatlı firma adresi, künye ve iletişim bilgileri, server sağlayıcı firma bilgileri olmalıdır. Resmi ilan alabilmek için Basın İlan Kurumu’na başvuracak olan haber siteleri, Basın Savcılığı Mevkute Beyannamesi alındı belgesi, vergi levhası, SGK onaylı sigorta dökümleri, işyeri ruhsatlı kira sözleşmesi, server sağlayıcı şirket sözleşmesi, haber ajansı sözleşmesi, Google Analytics aylık raporu belgelerini temin etme zorunluluğu getirilmelidir. Resmi ilan alacak internet haber sitelerinde asgari basın iş koluna göre sigortalı çalışan sayısı, nüfusa oranla belirlenmelidir.

 

Yüksek miktarlarda sponsorlu paylaşımlarla belirli sayıda okunur bir site olmak kıstas mıdır?

Resmi ilan alabilmek için Basın İlan Kurumu’na başvuracak olan haber siteleri hükümleri yerine getirebilmek için ya yüksek miktarda sponsorlu paylaşımlarla ya da sansasyonel başlıklarla tık tuzağı haberciliği stratejileri ile tekil ziyaretçi sayılarını artırma, site trafiğini artırma vb. gibi yollara maalesef başvuracaklardır. Bu durumda maalesef habercilik etik ilkelerinden uzaklaşmayı beraberinde getirecektir. Bulvar gazeteciliği stratejilerinin uygulanması tabii ki gazeteciliğin etiği açısından kabul edilebilir bir durum değildir.

 

Günümüzde gazetede çalışan şoförlerin, mutfak görevlilerinin dahi gazeteci gibi gösterilerek 212’li yapılması hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

İnternet haber sitelerinde kadro sayısının 4 ile 8 arasında olma koşulunu resmi belgelerde sağlandı gösterebilmek amacıyla gazetecilik mesleği ile ilgisi olmayan (şoför, mutfak görevlisi, temizlik görevlisi vb. gibi) kişilerin gösterilmesi gazetecilik mesleğinin niteliğini düşürecektir.

 

İletişim Fakültesi mezunlarının adı yasada bile geçmezken, mezunları nasıl bir sektör beklemektedir?

İletişim Fakültesi ve özellikle de gazetecilik mezunlarının eğitim gördükleri alana ilişkin uzmanlıklarının güvence altına alınabilmesi için “Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliği” taslağında kadro sayısına ilişkin kriterler getirilirken, ilgili kadroların eğitim düzeyine ilişkin olarak da İletişim Fakültesi mezunlarını kapsaması gerektiği kanaatindeyim. Bununla birlikte yeni iletişim teknolojilerinin getirdiği olanaklar gerçek anlamda gazetecilik mesleğini icra etmek için hem İletişim Fakültesi mezunlarına hem de Gazetecilik Bölümü mezunlarına yeni fırsatlar ve yeni iş alanları sunmaktadır.

 

Yazılı basın yönetmelik taslağı nasıl etkiler? Yazılı basının sonu mu geliyor?

Yazılı basının sonunun gelmesinden ziyade yazılı basının da biçim değiştirmesi durumu kendini gösterebilir. Gazetecilik ilk dönemlerinden itibaren sürekli olarak kendini yenileyen ve geliştiren bir alan oldu. Yazılı basın da buna uygun olacak şekilde kendini dönüştürecektir diye düşünüyorum.

 

Gençler daha çok haber sitelerinde mi yoksa yazılı basında mı çalışmayı hedefliyor?

Öğrencilerimiz yazılı basında da internet haber sitelerinde de ayrı ayrı çalışmak ve kendilerine farklı konularda deneyim kazandırmak istiyorlar. Yazılı basının ve internet haber sitelerinin birbirinden farklı olan iş süreçleri, öğrencilerimizin kariyerlerini çok yönlü bir şekilde ilerletebilmeleri adına oldukça önem taşıyor.