Dalyan belgeseli ABD’de finalist oldu!

İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne bağlı Arel Medya ekibi ve öğrencilerinin çektiği Dalyan belgeseli, ABD merkezli dünyanın en büyük öğrenci film festivali olan Student World Impact Film Festival’de (SWIFF) finalist oldu.

İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne bağlı Arel Medya ekibinin fakülte öğrencileriyle birlikte çektiği Dalyan isimli belgesel, ABD’de SWIFF finalisti oldu. Bu yıl 120 ülkeden 13 binin üzerinde film alan festival, dünyanın en büyük öğrenci film festivali olarak dikkat çekiyor.

Yönetmenliğini Özkan Emre’nin yaptığı Dalyan belgeseli, tarihi 17. yüzyıla dayanan dalyan balıkçılığını anlatıyor. En eski balık avlama yöntemlerinden biri olan dalyancılık, bugün yok olmaya yüz tutmuş meslekler arasında sayılıyor. Gırgır tekneleriyle avlanmanın yasaklandığı yaz dönemlerinde dalyancılar, akıntının durumuna göre, kıyıya yakın yerlere dalyan direklerini ve ağları yerleştirip balıkların, bu ağların içine girmesini bekliyor. Balığın ve deniz suyu sıcaklığının durumuna göre bu süreç uzayıp kısalıyor. Mustafa Kılınç’ın işletmeciliğini yaptığı Beykoz Dalyanı’nı kurmak için Bartın-Amasra Çakraz Köyü’nden İstanbul’a gelen balıkçıların tek amacı, yaz boyunca çokça balık tutarak biraz para kazanıp memleketlerine dönebilmek. Fakat küresel ısınma ve Boğaz’ın ekosisteminin değişimi nedeniyle dalyan, eskisi gibi verimli olamıyor. Eskiden Mart’ta kurulup Ekim’e kadar süren Dalyan, mevsimlerin değişimi ve balık çeşitliliğinin azalması nedeniyle Nisan’da kurulup Temmuz’da sökülüyor.

Dalyancıların emek süreçlerine ve yaşam mücadelesine odaklanan Dalyan belgeseli, aynı zamanda Boğaz’ın kadim kültürünü belgeliyor. İstanbul Arel Üniversitesi, öğrencilerinin gelişimi için akademisyenlerle iç içe bir ortam olarak kurduğu Arel Medya’da yaratılan Dalyan belgeseli, kolektif bir üretimin sonucu olarak dünyanın en büyük öğrenci film festivali SWIFF’te finalist oldu.

Belgeselin yönetmeni Özkan Emre, belgeselin çekim sürecinin zorluğundan bahsederek “Üreten insan, karpuz kabuğundan gemiler de yapar, herhangi bir kamera ve tripodla bir şaheser de yaratır. Güzel bir hikâyeyi görmek ve onu anlatacak dili bulup bu yetkinliğe sahip olmak aslolan. Dalyan’ı çekerken de içimde bu ruh ve istek vardı. Ne olursa olsun yaşamını, yaptığı işi değerli bulduğum insanları anlatma isteği. Onlarla birlikte tarihe, yaşama bir çentik atma, bunca hikâyenin içinde Dalyan’ın da hikâyesi var deme isteği…” ifadelerini kullandı. Emre, filmin festival yolculuğunun devam ettiğini belirterek konuşmasını “Arel Medya olarak karpuz kabuğundan gemiler yapmaya, birlikte öğrenmeye ve öğretmeye devam edeceğiz. İmkanlarımızın daha iyi olduğu koşullarda çok daha iyi filmler çekeceğimize inancımız tam.” cümleleriyle sonlandırdı.