Arelli Faezeh hem tasarladı hem de podyumda yürüdü

İstanbul Arel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Moda Tasarımı bölümü öğrencisi Faezeh Ahan, Bursa Fashion Week’te kendi tasarımı olan kıyafetlerle podyumda yürüdü.

Tek başına ve çok kısa sürede tasarladığı kıyafetlerle profesyonellerin yerini aratmayan Faezeh Ahan’ın kendi tasarımlarından biriyle podyumda yürümesi oldukça beğeni gördü. Ahan defile hakkındaki yorumlar için, “Podyumdayken elbiseleri çok güzel buldukları kulağıma geliyordu. Bunlar çok güzel duygular” dedi. Ayrıca amacının Türkiye’de bir marka haline gelmek olduğunu ifade eden Faezeh, bunun için çok çalıştığını belirtti.

İran’dan Türkiye’ye gelme amacınız ve İstanbul Arel Üniversitesi’ni seçme sebebiniz nedir?

Merhaba ben Faezeh Ahan. 26 yaşındayım, İranlıyım ve İran’dan geliyorum. İstanbul Arel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Moda Tasarımı okuyorum. Türkiye’ye gelme amacım moda tasarımı okumaktı. Çocukluğumdan beri İran’da moda tasarım üzerine okuyor, çalışıyor ve kurslara gidiyordum. Gittiğim yerdeki hocalarım çok farklı ve başarılı tasarımlar yaptığımı, başka ülkelere giderek moda tasarım hakkında daha fazla bilgi edinmem gerektiğini söylüyorlardı. Benim aklımda da böyle bir fikir oluştu ve başka bir ülkede nasıl okuyabileceğimi ve neler yapabileceğimi araştırmaya başladım. Türkiye’yi araştırdığımda moda tasarımı alanında çok iyi yerde olduğunu gördüm. Ayrıca çocukluğumda televizyonumuz Türk televizyonu olduğu için de Türkiye’yi biliyordum ve burada okumaya karar verdim. Çevremdeki insanların bana önerdikleri moda tasarım okullarını araştırdıktan sonra İstanbul’a taşındım ve İstanbul Arel Üniversitesi’ni tercih ettim.

Tasarım yaparken nelerden ilham ve keyif alıyorsunuz?

Tasarım yaparken örneğin hava ve buluttan ilham alıyorum. Özellikle buluttan ilham almak bana bir şey yaratıyormuş hissi veriyor ve o bulutu giysi haline dönüştürmek bana çok keyif veriyor.

Bursa Fashion Week süreci nasıl başladı?

Modellik, Türkiye’ye geldiğimden beri severek yaptığım bir işti. Burada birkaç ajans tanıyordum ve içlerinden bir ajansın moda tasarım okuyan öğrenciler için defile yaptığını öğrendim. Daha sonra bir hocam, beni Asil Çağıl’ın ajansıyla görüştürebileceğini söyledi. Asil Çağıl’ın ajansında aylarca çekimlerde ve defilelerde model olarak çalıştım. Sonrasında Bursa Fashion Week’te gelinlik ve abiye üzerine çok iyi 4-5 markayla beraber defile yapacaklarını ve benim de katılabileceğimi söylediler. Defileye katılma fikri bana çok cazip geldi ve katılmaya karar verdim. Ancak defile için bir ay zamanım olması nedeniyle sabahtan akşama kadar çalışarak elbiseleri tek başıma tasarlayıp diktim ve defileye katıldım.

“TÜRKİYE BANA İYİ GELDİ”

“Podyumda yürümek en büyük hobim” demiştiniz. Hem tasarım yapmak hem de podyumda sahne almak nasıl bir deneyimdi, o an neler hissettiniz?

Ben bu işi yapıyordum ve model olarak podyumlara çıkıyordum ancak kendi tasarımlarla podyumda tasarımcı ve model olarak yer almak çok farklı bir duyguydu. Podyumda yürürken elbiselerin çok güzel olduğu ve çok beğenildiği gibi söylemler kulağıma geliyordu. İnsanların böyle düşünmeleri, dile getirmeleri çok farklı ve güzel bir duygu.

Bir röportajınızda, amacınızın Türkiye’de tasarım anlamında marka haline gelmek olduğunu söylemiştiniz, bunu daha detaylı öğrenebilir miyiz?

Ajansla konuştuğumda kendi hayalimi söylemiştim ki benim buraya gelme amacım öncelikle burada okumak ve sonrasında bir marka oluşturmaktı. Bu nedenle okulum bittikten sonra bir marka kurmayı düşünüyorum ve şimdiden gerekli işlemlere başladım.