İstanbul Arel Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Sibel Çalışkan Ercan, 31 Mart Yerel Seçimleri sonuçlarıyla genel bir değerlendirme yaparak koltuğa oturan belediye başkanlarının yapması gerekenlerle ilgili önemli mesajlar verdi.

31 Mart Yerel Seçimlerinin üzerinden yaklaşık bir ay geçmesine rağmen seçimin yankıları ülke genelinde devam ediyor. Seçmenin gözü özellikle birçok ilde el değiştiren belediyelerin üzerinde olurken, ülkede değişen siyasi iklim ve bundan sonraki süreç, vatandaşlar tarafından merak ediliyor. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan İstanbul Arel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Sibel Çalışkan Ercan 31 Mart yerel seçimleri ile ilgili açıklamalarda bulunarak oluşan siyasi iklime dair açıklamalarda bulundu.

31 Mart Yerel Seçimlerinde yüksek enflasyon oranları, Türk Lirası’ndaki değer kaybı, tüketici güvenindeki negatif eğilim, gençlerin hassasiyeti ve deprem mağdurları ile emeklinin geçim sıkıntısı gibi başlıkların seçim sonuçlarına önemli etki ettiğine vurgu yapan İstanbul Arel Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Sibel Çalışkan Ercan ülkemizde oluşan siyasi atmosferin oldukça dinamik ve değişken bir hâl aldığını ifade etti.

Dr. Öğretim Üyesi Sibel Çalışkan Ercan; “Türkiye’deki siyasi atmosfer oldukça dinamik ve değişken bir hâl aldı. Seçimlerde yaşanan sonuçlar, siyasi partiler arasındaki dengeyi ve ilişkileri yeniden şekillendirdi. Özellikle, büyükşehirlerde ve belirli illerdeki belediye başkanlığı değişimleri, siyasi arenadaki güç dengelerini etkileyen önemli gelişmeler olarak düşünülebilir.

Yerel seçimlerin ulusal siyaset üzerindeki etkileri de dikkate alındığında, ülke genelinde siyasi dinamiklerde belirgin bir değişim süreci yaşandığı görülüyor.” dedi.

“Partiler Arası Diyaloglar Artabilir”

Yerel seçimlerde siyasi partilere seçmen tarafından önemli mesajların verildiğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Sibel Çalışkan Ercan, bu süreçte partilerin yeni stratejiler geliştirebileceğini ve partiler arası diyalogların artabileceğine dikkat çekti.

Ercan; “Yerel seçimlerin şaşırtıcı sonuçları, Türkiye’deki siyasi atmosferde belirsizlik ve değişim yaratarak, siyasi aktörlerin yeni stratejiler geliştirmesinin ve halkın taleplerine daha duyarlı bir şekilde hareket edilmesinin yolunu açmıştır. Bu süreç, ülkenin demokratik açıdan olgunlaşması ve siyasi katılımın artması yolunda önemli adımların atılmasına da zemin hazırlamaktadır. “ ifadelerine yer verdi.

“Belediye Başkanları Ekonomik Krizle Mücadelede Etkili Adımlar Atmalı”

Yerel seçimlerde koltuğu devralan belediye başkanlarının özellikle hayat pahalılığı konusunda etkili adımlar atması gerektiğini ifade eden İstanbul Arel Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Sibel Çalışkan Ercan, ekonomik durumu güçlendirecek gerek ulusal gerekse yerel politikaların bu süreçte önemli olacağını vurguladı.

Ercan; “Uzmanlar, ekonomik krizin Türkiye’nin önümüzdeki süreçte karşı karşıya olduğu en büyük sorun olduğunu belirtiyorlar. Dolayısıyla bu dönemde enflasyon ve hayat pahalılığıyla mücadele etmek, ayrıca emekli maaşlarında atılan adımlar gibi konular da belediye başkanlarının sorumluluk alanına giren önemli konular arasında yer almaktadır. Belediye başkanları, yerel yönetimlerin kapsamında ekonomik krizle mücadelede etkili adımlar atarak toplumlarının yaşam kalitesini artırmak için çaba göstermelidir. Bu çerçevede, ekonomik durumu güçlendirecek politikalar geliştirilmesine çalışmak, yerel ekonomiyi canlandıracak projeleri desteklemek ve sosyal yardım programlarını genişletmek gibi adımların belediye başkanlarının öncelikli görevlerinden olduğu söylenebilir.” şeklinde konuştu.

“Deprem ve Doğal Afetler, Yerel Yönetimler İçin Büyük Bir Sorumluluk ve Risk Oluşturur”

Göreve başlayan belediye başkanlarının eğitim ve sağlık alanlarında da çeşitli çalışmalar yapması gerektiğini ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Sibel Çalışkan Ercan, bununla beraber özellikle deprem ve doğal afet konusunda radikal adımların atılması gerektiğinin altını çizdi.

Ercan; “Türkiye’de yakın tarihte yaşanan Kahramanmaraş merkezli vahim deprem felaketi, yerel yönetimlerin konuyla ilgili acil önlemler alması ve deprem riskini azaltıcı projelerin hızla hayata geçirilmesi gerekliliğini hatırlattı. Zira belediye başkanları, deprem riskine karşı hazırlıklı olmak ve toplumlarını korumak için çeşitli projelere öncelik vererek ve stratejik adımlar atmak zorundadır. Deprem ve doğal afetler, yerel yönetimler için büyük bir sorumluluk ve ciddi bir risk oluşturur. Belediye başkanları, bu tür olaylara karşı etkili bir şekilde hazırlanmalı ve acil durumlarda hızlı ve koordineli bir şekilde müdahale edebilmek için gerekli önlemleri almalıdır. Deprem ve doğal afetlerle başa çıkabilmek için belediye başkanları ve ekipleri, öncelikle risk değerlendirmesi yapmalı, toplumu eğitmeli, altyapıyı güçlendirmeli, acil müdahale ekipleri oluşturmalı ve diğer kurumlarla iş birliği yaparak koordineli bir şekilde hareket etmelidirler. Bu şekilde, afetlerin etkilerini en aza indirme ve toplumun daha güvenli bir yaşam sürmesine yardımcı olma şansını artırabilirler.” ifadelerini kullandı.

“Seçimlerin Kaybedeni Yoktur”

Her seçimin demokrasi için önemli bir kazanç olduğuna vurgu yapan Dr. Öğretim Üyesi Sibel Çalışkan Ercan, seçimlerin kaybedeni olmadığını belirtti.

Ercan; “Çünkü her seçim, demokrasinin zaferidir. Her seçim, toplumun iradesini yansıtan bir aynadır. Her seçim, umut dolu bir geleceğe adım atmanın bir parçasıdır. Bu nedenle, bu seçimin de kaybedeni yoktur. Bir seçimde aday olmak, topluma hizmet etme arzusunun bir ifadesidir. Sandık başına gitmek, vatandaşların aktif bir şekilde katılım gösterdiği ve demokratik haklarını kullandığı önemli bir adımdır. Dolayısıyla her seçim, toplumun demokratik sürece katılımı ve iradesinin yansımasıdır, bu yönüyle herkes için bir kazançtır.” dedi.