04 Tem “İnsanlar iklim haberlerini sık sık duymalı”
Yeni bir araştırmaya göre, insanların iklim krizi algısı medya tarafından önemli derecede etkileniyor. Fakat doğru bilimsel habercilik, sabit politik görüşleri olan insanlarda pek de yankı uyandıramıyor, özellikle de bu insanlar iklim aktivizmine karşı çıkıyorlarsa. Ancak iklim haberlerini sık sık duymak bu algıyı değiştirebilir.
İnsanların iklimle ilgili haberlere nasıl tepki verdiğini öğrenmek için ABD’de çalışma yapan araştırmacılar, insanların iklim bilimi hakkındaki görüşlerinin, bilimsel bulguları doğru bir şekilde yansıtan haberleri okuyarak değişebildiğini keşfettiler. Ayrıca sorunu çözecek politikaları desteklemeye daha istekliydiler. Ancak makaleye göre, özellikle insanlar iklim bilimine dair şüphe uyandıran diğer medya içeriklerine maruz kaldıklarında etki hızla azaldı.
Akademik çalışmayı yöneten Ohio Devlet Üniversitesi Siyasal bilimler profesörü Thomas Wood, “Aslında ABD halkı bilimsel raporlara karşı kayıtsız değil, ancak gerçeği ortaya koyan bilimsel raporlar insanların referans çerçevesinden kolayca uzaklaşabiliyor” dedi. Wood, gerçeğe uygun yapılan bilimsel araştırmaların etkisini güçlendirmenin ve okuyucu sayısını artırmanın tekrardan geçtiğini düşünüyor: “Okuyucu okuduğunu hafızasından siliyor. İnsanların iklim haberlerini sık sık okuması/duyması gerekiyor. Bir kere okunduğunda/duyulduğunda o bilgi çok kısa zamanda yok oluyor.”
2020’nin sonbaharında 2 bin 898 çevrimici katılımcı gerçeğe dayanan iklim bilimi haberlerini okudular. Deneyin ikinci ve üçüncü aşamasında, bir hafta arayla, aynı katılımcılar rastgele gruplara yerleştirildi ve başka bir bilimsel makale okumaları istendi; iklim bilimine şüphe düşüren bir fikir yazısı; iklim krizi üzerine tarafgirlik tartışmasını ele alan bir makale veya aşçılık gibi alakasız bir konu hakkında bir “plasebo” makalesi. Dördüncü etapta ise katılımcılara siyaset ve iklim bilimi hakkında sorular yönlendirildi. Her etaptan sonra, katılımcılara iklim değişikliğinin gerçek olup olmadığı ve insan ürünü olup olmadığı soruldu. Aynı zamanda yenilenebilir enerjiye nasıl yaklaştıkları da sorulara dâhildi.
İlk etapta iklim bilimine şüpheyle bakan bazı kişiler, tutumlarında bir değişiklik olduğunu bildirdi ve hükümetin iklim çöküşü ve yenilenebilir enerji konusunda eylemini değerlendirmeye daha istekliydi. Yine de üçüncü ve dördüncü aşamalarda bu insanlar genel olarak eski görüşlerine geri döndüler.
Araştırmacılar sonuçlarını şu şekilde açıkladı: “Bilimsel içeriğe maruz kalmak olgusal doğruluğu artırıyor, ancak gelişmeler kısa ömürlü ve çalışmamızın sonunda artık tespit edilemiyor. Ayrıca, bilime şüpheyle yaklaşan haberi okumanın doğruluk kazanımlarını etkisiz hale getirebileceğini bulduk. İklim değişikliğine dair haberleri okuduktan hemen sonra, hükümetin iklim değişikliği eylemine destek artıyor ancak bu etki zamanla kayboluyor.”
İklim değişikliğinden şüphe duyduran materyaller hâlihazırda iklim bilimini reddeden Cumhuriyetçi gruplar üzerinde daha fazla etkiye sebep oldu.