01 Haz “İklim değişikliği, insan hakları meselesi”
Altıparmak Hukuk Bürosu, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi tarafından Mart 2022’de hazırlanan “İklim Değişikliği, Yerinden Edilme ve İnsan Hakları” başlıklı bilgi notunu Türkçeye çevirdiğini açıkladı.
Çeviri metninde; küresel ısınma nedeniyle daha sık ve şiddetli hale gelen kasırgalar gibi aşırı hava olaylarının yaşama ve yeterli yaşam standardına sahip olma haklarını zedeleyebilecek derecede şiddetli hasarlara neden olduğu belirtildi. Deniz seviyesinin yükselmesi gibi yavaş başlayan süreçlerin ise kıyı ve tarım arazilerinin kaybına neden olarak tüm nüfus için yeterli barınma ve gıda haklarının tehlikeye girmesine neden olabileceğinin altı çizildi.
İklim değişikliğinin çölleşme, yükselen deniz seviyeleri, gittikçe sıklaşan şiddetli hava olayları gibi etkileri; yaşam, temel ihtiyaçlar, sağlık ve yeterli barınma hakları dâhil olmak üzere insan haklarından yararlanma önünde büyük engel teşkil ediyor. Aynı zamanda yerinden edilme bağlamında iklim değişikliği, tüm dünyada gittikçe artan şekilde insan hakları boyutuyla tartışılmasıyla beraber ele alınıyor.
Ayrıca doğayla olan güçlü bağları göz önüne alındığında, yerli halklardan oluşan yaklaşık 400 milyon kişinin kültürel haklarına olduğu kadar müşterek gelişme ve kendi kaderlerini belirleme haklarına yönelik tehditlerle karşı karşıya kaldıklarına dikkat çekildi.
Bunun yanı sıra, iklim açısından kırılganlığı yüksek olan ülkelerin, mültecilerin yüzde 40’ına, çatışma ya da şiddet nedeniyle ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin ise yüzde 70’ine ev sahipliği yaptıkları söylendi. Bu toplulukların iklim krizlerine yüksek düzeyde maruz kalan ve krizlere karşı son derece kırılgan olmalarına karşın giderek daha kötüleşen çevre şartlarına uyum sağlamak için daha az kaynağa ve desteğe sahip olduklarını ve bu durumun eşitlik hakkı ve ayrımcılık yasağı ile ilgili endişeleri arttırdığına dikkat çekildi.
Altıparmak Hukuk Bürosu yaptığı açıklamada, iklim değişikliğinin bir insan hakları meselesi olduğunu bir kez daha vurguladı.